Türkiye, son yıllarda dış politika ajandasını olağanüstü bir hızla genişletti. ABD ile yeniden kurulan sıcak temaslar, Rusya’yla süren enerji bağımlılığı, Bayraktar dronlarının giderek büyüyen küresel pazarı, İsrail’le bir yandan işleyen ticaret kanalları diğer yandan üst düzey yöneticiler hakkında çıkarılan yakalama kararları, Somali’de devam eden askerî eğitim faaliyetleri, Afrika Boynuzu’nda artan askeri varlık ve Güney Kore Cumhurbaşkanı’yla yapılacak görüşme… Ortadoğu’da ise Suriye’deki varlık, Irak’ta PKK’ya yönelik operasyonlar ve Körfez ülkeleriyle geliştirilen ekonomik ve askerî işbirlikleri Türkiye’nin sahadaki ayak izini daha da genişletiyor. Bu tabloyu kimileri “Osmanlı nostaljisi” olarak okurken kimileri ise ekonomik kırılganlıklar, enerji bağımlılığı ve büyük güç rekabetinin ortasında jeopolitik bir zorunluluk olarak değerlendiriyor. Fakat tüm bu hareketliliğin ardından asıl kritik soru beliriyor: Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya her alanda rol kapmaya çalışan Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri nereye evriliyor?
Devamı