Aramızda uluslararası yarışlara katılan Milli bir yüzücü olduğunu biliyor muydunuz?
Rektörümüz Atalar’ın dikkatini çeken ve hakkında tweet attığı Milli sporcularımızdan yola çıkarak başladığım projenin ikinci yazısını okuyorsunuz. Bu röportajı Bilkentli Milli yüzücü, ayrıca birçok turnuvada Bilkent’i temsil eden Mesut Halıcıoğlu ile yaptık. Ayrıca uluslararası camiada ülkemizi de temsil ediyor. Peki, bizler onu ne kadar tanıyoruz? İşte onunla bir öğle arası buluşup gerçekleştirdiğimiz sıcak sohbet.

Milli sporcumuzla spor hayatı hakkında ve okulumuzda amatör sporların desteklenmesi üzerine konuştuk.
GazeteBilkent: Mesut çok teşekkür ederim röportaj teklifimi geri çevirmedin.
Mesut: Ben teşekkür ederim. Bana ulaştığında röportajı seve seve vereceğimi belirtmiştim zaten. Çünkü hem Bilkent’te hem de genel anlamda ülkemizde amatör sporlara pek destek verildiğini düşünmüyorum. Böyle çalışmaların projelerin artması gerek. Bu projende sana yardım edebilirsem ne güzel.
GazeteBilkent: Sence ismini nereden duymuş olabilirim?
Mesut: Ben 18 senedir aktif olarak yüzüyorum. Yaklaşık 8 senedir de profesyonel anlamda devam ediyorum. Türkiye şampiyonlarına katıldım. Çeşitli başarılar elde ettim. Ayrıca birçok kez ülkemizi uluslararası turnuvalarda da temsil ettim. Bir tane Balkan şampiyonluğum var. Bundan dolayı internette bulmuş olabileceğini düşünüyorum.

Abdullah Atalar’ın tweeti: “44 üniversitenin katıldığı yüzme yarışmasında Hukuk öğrencisi Mesut Halıcıoğlu 50,100,200m sırt üstü yüzmede Türkiye ikincisi oldu.”
GazeteBilkent: Okulumuzda senin gibi başarılı bir yüzücünün varlığını rektörümüz Abdullah Atalar’ın bir tweetinden öğrendik. Kendi üniversitende rektör Twitter’da senden bahsediyor. Bu nasıl bir duygu?
Mesut: İlk duyduğumda şaşırdım biraz açıkçası. Çünkü ben 3 senedir bu okuldayım. 3 senedir de başarılarımı ona göstermek için elimden geleni de yapıyordum. 3. senenin sonunda Koçfest’te (Üniversiteler Arası Türkiye Şampiyonası) aldığım başarılar sonucunda ona ulaşmayı başardım ve bu beni hem gururlandırdı hem de mutlu etti çünkü çabalarımın sonuç verdiğini gördüm. Ancak sadece Twitter yoluyla gösterdiği desteğinin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Daha aktif bir destek mesela bire bir görüşme olması gerek.
GazeteBilkent: Peki, rektörümüz senden haberdar ama arkadaşların ya da okul ne kadar senin farkında? Bilkent seni tanıyor mu?
Mesut: Okulun benden pek haberi olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Benim sosyal çevrem ve arkadaşlarımın dışında pek haberdar değiller. Aslında bu projenin bu konuda da yararlı olabileceğini düşünüyorum.
GazeteBilkent: Evet, bu projem tam da o amaca hizmet edecek diye umuyorum ben de.
Mesut: Aslında bu ve bunun gibi projelerle okulumuzun sosyal anlamda da Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında geldiğini göstermemiz gerek. Üniversitemiz Amerika’daki okullar benzeri bir sistemle işlemesi amacında kuruldu. Akademik açıdan gayet iyiyiz ama onların bizden farkı sosyal aktivitelere de çok önem vermeleri. Sadece spor da değildir bu. Bizim bu konularda eksik olduğumuzu ve bu sosyal anlamda başarılı olan öğrencilerin de yeterince desteklenmediğini düşünüyorum. Atalar aslında öğrencileriyle birebir her zaman onlara yardım etmek isteyen ve destekleyen bir rektör ama spora karşı böyle bir tutum izlemiyor aslında.
GazeteBilkent: Aslında şöyle bir destek güzel olurdu değil mi? Mesela sporculara burs verseydi Bilkent ya da bedava okuma şansı verseydi?
Mesut: Aslında bu benim bir sitemimdir. Mesela geçen yıl gittiğim şampiyonada Özyeğin ve Bilgi üniversiteleri ki bu üniversiteler bize göre yeni ve tecrübesiz diyebileceğimiz üniversiteler ama buna rağmen sporcularına çok büyük maddi desteklediklerini gördüm ve bu destekler onları çok daha iyi basamaklara taşıyor. Özyeğin Üniversitesi geçen yıl takım halinde Türkiye birincisi oldu. Böyle desteklerin okulumuzda var olması bizim sosyal anlamda da en iyi üniversite olmamız için bir adım olacaktır.

Mesut’un en son Üniversiteler arası şampiyonada, Koçfest’te aldığı madalyalar..
GazeteBilkent: Peki Mesut, konuyu biraz da senin kariyerine getirelim. Yüzmeye başlaman nasıl oldu?
Mesut: 4 yaşımdayken kreşte yüzme kurslarında başladım yüzmeye. 7 yaşımda yarışmalara katılmaya başladım. İlk yarışmama Başkent Spor lisansıyla çıktım. Bu takımda 3 yıl yüzdüm. Daha sonra 4 sene kadar da Cansuspor da yüzdüm. 14 yaşımda da Ankara Üniversitesi’ne geçtim. Hala orada aktif olarak devam ediyorum. Hatta o takımın kaptanlığını da yapıyorum aynı zamanda. Büyük ihtimalle de Ankara Üniversitesi’nde de bırakacağım yüzmeyi.
GazeteBilkent: Başarılarından bahseder misin?
Mesut: 14 yaşımdayken Dünya Küçükler Şampiyonası’nda 3.lüğüm var. Türkiye’de altın, gümüş ve bronz madalyalarım var. Ankara’daki Şampiyonlarda altın madalyalarım var. Uluslararası anlamda Balkan Şampiyonası’nda bir altın ve iki tane gümüş madalya aldım. Avrupa Gençler Şampiyonası’na ve Karadeniz Oyunları’na katıldım. Multinational Championship denilen bir organizasyon var, çok daha geniş kapsamlı. Bu şampiyonada da yer aldım.
GazeteBilkent: Peki sonrası için hedeflerin nelerdir Mesut?
Mesut: Yüzmeye dair kalan iki hedefim var. O da çok büyük iki şampiyonaya katılabilmek. Bir Dünya Şampiyonası’na gitmek istiyorum. Bir de olimpiyatlara katılmak istiyorum ve hedeflerim için çalışmalarıma devam ediyorum. Olimpiyatlara katılabilmek her sporcunun dileğidir. Kolay değil ama umarım bir gün gerçekleştirebilirim.
GazeteBilkent: Peki, çok sık antrenman yapıyor olmalısın, çalışma düzenin nasıl?
Mesut: Haftada 13 kez antrenman yapıyorum. Bunun 4 günü saat 5.30-7.30 arası sabah antrenmanım var. Her gün akşam 5’te de antrenmanım var. Haftalık toplam 30 saat.

Mesut aynı zamanda başarılı bir Hukuk öğrencisi. Aktif sporun disiplini ve başarıyı getireceğini düşünüyor
GazeteBilkent: Antrenmanlarınla beraber zor olmuyor mu Bilkent’te Hukuk okumak?
Mesut: Evet bölümüm dolayısıyla biraz zorlanıyorum ama bir şekilde idare ediyorum. Bundan keyif alıyorum çünkü aktif spor, profesyonel olarak yapılan spor keyif almadan yapılabilecek bir şey değil. Keyif aldığım sürece de devam etmek istiyorum. Hiç bir sıkıntı da yaratmıyor benim için, haftada 13 antrenman.
GazeteBilkent: O zaman disiplinli bir insansın diyebiliriz, Mesut.
Mesut: Aslında sporun insanlara kattığı en önemli özelliğin de bu olduğunu düşünüyorum: Disiplinli ve planlı yaşamak.
GazeteBilkent: Ayrıca Hukukta Kariyer Kulübü’nde de aktif görev aldığını biliyorum. Bir dergi çıkartmayı planlıyordunuz nasıl gidiyor?
Mesut: Biz Hukukta Kariyer Kulübü olarak geçen sene kurulduk. Hukuk Öğrencileri Formu yaptık ve geçen sene de ilk dergimizi çıkarttık. Ben bu dergi ile ilgilenen komitenin başkanlığını yapıyorum. Sine Qua Non ismi. İlk sayımızı Mayıs ayında çıkarttık ve bunun dönemlik olarak çıkmasına karar verdik. Aralık ayında ve mayıs ayında yeni sayılarımızın çıkacağını öngörüyoruz. Aslında bu biraz Hukuk ve yüzmeden kaçış noktası benim için çünkü kulüpler hayatın silsilesinden kurtulmak için bir sığınak gibi oluyor.
GazeteBilkent: Peki böyle aktif görev aldığın başka kulüpler var mı?
Mesut: Case Birimi’nde, MUN’da çalışıyorum. Ayrıca Brand Club’a üyeyim.
GazeteBilkent: Mesut yeniden teşekkür ediyorum. Umarım Bilkent beklediğimiz gibi sosyal anlamda da öğrencilerini destekleyen bir okul haline gelir. Senin de hedeflerine ulaşacağın konusunda hiçbir şüphem yok. Başarılar diliyorum.