Hükümetimizin Suriye’ye verdiği önem ortada. Başta Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu olmak üzere tüm hükümet yetkilileri Esad’ı devirmek için büyük çaba harcıyor.
Başbakan ve Dış İşleri Bakanı, konuşmalarında Esad’ı sert dille uyarıyor ve “sabrımız taştı” mesajı veriyor. Durum öyle bir hal aldı ki en ufak bir şeyde savaş bile çıkabilir.
Başbakan Arap Baharı’nda aktif rol alan isyancılara büyük destek veriyor. Suriyeli muhaliflerin “Silahları Amerika’dan aldık” açıklamasından sonra söyleyebilirim ki, Amerika’dan sonra bu olaylarla en çok ilgilenen biziz.
Ortadoğu’daki bu olaylar sayın Başbakanımız tarafından “iç meselemiz” olarak yorumlanıyor. Başbakan Erdoğan, olayların başladığı zamandan beri isyanların çıktığı tüm ülkeleri tek tek ziyaret etti.
Mısır’da, Libya’da, Filistin’de zalimlere karşı duruşuyla “devrimci” gibi görülen Başbakanımız, gittiği ülkelerde adeta gövde gösterisi yaptı.
Başbakan, Ortadoğu’yla sınırlı kalmayıp Afrika ve Balkan ülkelerini de ziyaret etti ve gövde gösterilerini orada da sürdürdü.
Nasıl olsa Suriye de,Mısır da,Afrika da iç meselemizdi. Üzücü olan şey, Başbakanımız son Balkan gezisinde gövde gösterisi yaparken Türkiye’de askerlerimizin şehit olmasıydı. Ne yazık ki Başbakanımız
Doğu’daki Şehit ailelerini ziyaret etmedi,oradaki vatansever ailelerin yanında olmadı ve gövde gösterisi yapamadı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda BM’nin “Filistin halkının yaşadığı insanlık dramının sona ermesini sağlayacak hiçbir adımı atamayacak kadar aciz kaldığını” söyleyen Başbakanımız, keşke PKK terörüne destek veren ülkelerden de şikayetçi olsaydı.
Anlaşılan o ki hükümetimiz Ortadoğu’daki olayları “İç mesele” olarak görürken, terör konusuna yeterince önem veremiyor. Bu sebeple de ülkemizin doğusunda gövde gösterilerini görmek zorlaşıyor.
Umarım şehit vermeye devam etmeyiz ve içimizdeki huzursuzluktan kurtuluruz. Türkiye, ne şartta olursa olsun iç güvenliğini sağlamalı ve hiçbir şekilde başka ülkelerin iç işlerine karışmamalı.
