“İnsan gerçekten hayret ediyor”
Abdullah Gül
Reytingler düşük. Evet. Makul. Bu sebepten kaldırıldı.
Peki, Eflatun Film ne yapsa bu diziyi seneler boyu izliyor olurduk? Size cevaplar hazırladım.
Biz naif aşk hikayelerini sevmeyiz. Aynı evde sevişmeden kalabilen iki insanı, Ali Atay’ı ve Sera Tokdemir’i sevemedik. Bunun yerine Sera Tokdemir Ali Atay’dan hoşlanıp Serkan Keskin’den çocuk yapmalı, akabinde Osman Sonant’la evlenmek zorunda kalmalıydı. Tabii, entrika lazım.
Ya da Sera Tokdemir başındaki beladan kurtulduğu gün Ali Atay kanser olduğunu öğrenmeliydi. Ali Atay’ın kanser tedavisi olumlu sonuç verdiğinde, Sera Tokdemir felç olmalıydı. Yoksa niye kavuşmasınlardı, saçmaydı, az ömürleri kalmalıydı.
Ali Atay, Serkan Keskin ve Osman Sonant yerine üç tane kısa etekli kız olmalıydı. Aralarındaki muhabbetler, ana sınıfı öğrencilerinin algısını zorlamayacak düzeyde olmalı ve bir sezon boyunca her biri en az üç erkekten hoşlanmalıydılar. (Tercihen aynı üç erkeğe, değiş tokuş usulüyle)
Onur Ünlü’nün haremi olmalı, tüm kadınlarla sevişebilmeli, çok gerekirse sefere çıkmalıydı. Ama çok da gerekmemeliydi. Testesteronumuzu salıvermeliydik diziyi izlerken. Yoksa dizi geç saatteydi, uyurduk.
Serkan Keskin deniz kızını gördüğünde uzaktan uzaktan seyretmemeliydi, seviyorsa gidip konuşmalıydı. Numarasını almalı, mümkünse daha sonra Kız Kulesi’ne karşı çıkma teklifi etmeliydi.
Bir çocuk olmalıydı dizide, herkes çocuğun babasını farklı bilmeliydi. Çocuk, dizide sık sık bahsi geçecek gayrımeşru bir ilişkinin meyvesi olmalıydı. Tercihen bu gayrımeşru ilişki zorlama ile olmalıydı.
Burak Aksak Karadeniz, Ali Atay Güneydoğu, Serkan Keskin Ege şivesiyle konuşmalıydı.
Dizinin kahramanları dizi çekmemeliydi. Taksi şöförü, polis ya da doktor olmalıydılar.
Sera Tokdemir’in İstanbul’un üç güzel semtinde üç güzel villası olmalı, şımarıklıktan hiçbirinde oturmamalı, Ali Atay’ın fakirlikten ağzı kokmalıydı. Bu şartlar gerçekleşmeden Ali Atay’la karşılaşmamalıydı.
Deniz Kızı’nın ailesi mutaassıp ve muhafazakar olmalı, Serkan Keskin’in annesi herkesin adını bildiği ama çok azının oynadığı kart oyunlarından oynamalı (briç, konken), babası annesini, annesinin en yakın arkadaşlarından biriyle aldatmalıydı.
Dizide Osman Sonant şiir ve roman okumamalıydı. Şiiri ve romanı diziye uyarlamalılardı. Hadi illa ki okuyacak Dan Brown falan okusaydı bari.
Senaryonun tamamı aynı kalsa da olayların Kapadokya’da yahut Güneydoğu’da bir konakta geçmesi reytingleri en az yüzde 15 arttırırdı. Ama o zaman Deniz Kızı olmazdı. Evet, bu yüzden bundan vazgeçmiş olabilirler.
Hiç olmadı, halay çekmeliydiler. Umarsız, kaygısız, spontan bir halay…